BM Özel Raportörü Albanese, AB ve üye ülkeleri Filistin konusunda sert şekilde eleştirdi

Albanese, Brüksel’de Avrupa Parlamentosu’nun girişinde İtalyan basını önünde görüşünü dile getirdi.
AB’nin, üye devletlerin Gazze ve Filistin konusunda uluslararası yükümlülüklerini yerine getirememeleri için bir kılıf haline geldiğini belirten Albanese, “Özellikle Almanya ve İtalya’nın muhalefeti nedeniyle ticaret anlaşmasının askıya alınmaya devam edilmesi çok ciddi bir durum.” dedi.
AB ülkelerinin İsrail’le silah ticareti yapmaya devam ettiğine işaret eden Albanese, şöyle konuştu: “Avrupa ülkelerinin Horizon programı aracılığıyla İsrail’e silah göndermeye, silah almaya ve bilimsel araştırmalara devam etmeleri çok ciddi. Dolayısıyla mesele ‘AB’nin yeterince çaba harcamaması’ değil; AB, üye ülkeleri ve politikaları aracılığıyla Filistin’in yok edilmesine yardımcı oluyor. Bana göre durum o kadar ciddi ki yorum bile yapılamayacak kadar açık.” dedi.
“Yeni bir soykırımla karşı karşıyayız”
BM Özel Raportörü, iki devletli çözüme ilişkin bir soruya yanıt olarak şunları söyledi: “Şu anda iki veya bir devletle ilgili herhangi bir siyasi tartışmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum. Eğer devletler gerçekten barış isteseydi, Gazze ve Batı Şeria’da ölmeye devam eden insanlardan endişe duyarlardı. Batı Şeria’da son 80 yılda neredeyse benzeri görülmemiş bir etnik temizlik var ve olağanüstü şiddet yaşanıyor…”
Albanese, yasadışı İsrailli yerleşimcilerin şiddet eylemlerinin 30 yıldır belgelendiğini ve devam ettiğini söyledi:
“Bu yerleşimcilerin birçoğu Avrupa ülkelerinin vatandaşları; Fransızlar, İtalyanlar, Belçikalılar, Almanlar ve hatta bazıları orduya katılıyor. Pek çok Avrupa vatandaşı İsrail ordusunda görev yapmış. Nüfus yok olurken, bağımsız Filistin Devleti’nin kurulacağı toprakların büyük kısmı yok edilmiş veya işgal edilmişken nasıl iki devletten bahsedebiliriz? Yeni bir soykırımla karşı karşıyayız ve bu suça ortak olma riskiyle karşı karşıyayız. Bu suç ortaklığı sadece Filistin’in yok olmasına değil, aynı zamanda ülkenin temel yapısının da çökmesine yol açıyor. AB değerleri.”
“İstediğimiz Avrupa bu mu?”
AB’nin değerlerine aykırı hareket etmesine rağmen Avrupalı vatandaşların birçok yerde sokağa çıktığını ancak çoğunun coplarla dövüldüğünü vurgulayan Albanese, şunları kaydetti: “İstediğimiz Avrupa bu mu? Bunun Avrupa içinde de bir uyanış anı olduğuna inanıyorum. İsrail’in çıkarlarının korunması, vatandaşlarının korunmasından ne zaman daha önemli hale geldi? Avrupalıların kendilerine şu soruyu sorması gerekiyor. İsrail’le nasıl bir bağ var? Bu sorunun cevabı aynı zamanda Filistin sorusunun da cevabıdır.” dedi.
AB’nin Filistin bağış konferansında daha fazla söz sahibi olma arzusunu eleştiren Albanese, şunları söyledi: “Bu sömürgeci bir rezalet. Hiçbir şey yapılmadı. Gazze’nin yıkımı önlenebilirdi, o zaman tartışılması gerekirdi. Gazze’de kalan nüfusun yüzde 80’i, yani 1,9 milyon insan şu anda sular altında, ayakta hiçbir şey kalmadı. Evleri yok. İsrail’in intikam duygusunu tatmin etmek için her şeyin yıkılması mı gerekiyordu? Bu açgözlü, bunu böyle ifade ediyor. “Akbaba gibi müzakere masasında kalmak isteyen bir Avrupa’nın parçası olmaktan utanıyorum” yorumunu yaptı.
“Trump’ın Gazze Planı uluslararası hukuka uymuyor”
Albanese, Birleşmiş Milletler’de Gazze planına ilişkin dün yapılan oylamaya ilişkin görüşünün sorulması üzerine şunları söyledi:
(Trump’ın Gazze Planı) Bu plan uluslararası hukuka uygun değildir. Uluslararası Adalet Divanı’nın son yorumu açıkça İsrail’in Gazze Şeridi’nden, Batı Şeria’dan ve Doğu Kudüs’ten çekilmesini, askerlerini ve yerleşimcilerini geri çekmesini gerektiriyor. Filistinlilerin doğal ve ekonomik kaynakları sömürülemez. Bu başlangıç noktasıdır. O halde Filistinlilere uygulanan şiddetin tazminatı ödenmeli ve yerinden edilenlerin geri dönüşü garanti altına alınmalıdır. Mahkemenin de karar verdiği gibi, başlama yeri burasıdır.”
Albanese, Avrupa ülkelerinin “Mahkeme karar vermediği için soykırımdan söz edemeyiz” tezine de karşı çıkarak, şöyle konuştu: “Ancak İsrail ve Filistin Soruşturma Komisyonu da kararını verdi. Bunu bir kenara bıraksak bile önleme yükümlülüğü var. Ancak mahkeme karar verdiğinde bile devletler gerekeni yapmazsa bu mekanizmanın hiçbir anlamı yok. BM’yi bypass eden, Filistinlilerin kendi kaderini tayin hakkını bypass eden, yeni bir sömürge vesayet biçimi yaratan uluslararası bir mekanizma oluşturmak, bu demektir ki” Birleşmiş Milletler Şartı’nın temel değerlerine ihanet.” değerlendirmesini yaptı.
Albanese, Gazze’de Hamas’ın silahsızlandırılması ve iktidardan uzaklaştırılmasıyla ilgili bir soruya şöyle yanıt verdi:
“İşgal altındaki Filistin topraklarının bir parçasıdır. Bildiğiniz gibi Filistin Devleti, uluslararası mutabakata göre Gazze Şeridi, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ten oluşuyor. Dolayısıyla bu toprakların bir kısmının diğerlerinden ayrı yönetilmesi söz konusu değil. Kendi kaderini tayin hakkı, Filistinlilerin diledikleri kişiyi seçebilmeleri anlamına geliyor. İsrailliler nasıl bir suçluyu seçebiliyorsa, Filistinliler de uluslararası toplumun beğenmediği birine oy verebilir veya veremez. Ama bu bizi ilgilendirmiyor. Bizi ilgilendiren Filistinlilerin burada yaşaması. özgürlük ve barış, tıpkı İsrailliler gibi.”
“AB ile İsrail arasındaki askeri işbirliği anlaşması bir an önce sonlandırılmalı”
Albanese, AB ile İsrail arasındaki askeri işbirliği anlaşmasının bir an önce feshedilmesi gerektiğini de vurguladı.
ABD’nin kendisine uyguladığı yaptırımların hayatını etkileyip etkilemediği yönündeki soruya Albanese, “Filistinlilere uyguladıkları işkence kadar değil. Ama onu tahmin edebileceğinizden çok daha fazla etkiliyorlar” yanıtını verdi. diye yanıtladı.


